25 Nisan 2025 07:41

Evleri hasar alan yurttaşlar geceyi soğuk havada çadırlarda geçirdi

İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde Kuleli Park’ı evleri hasar alan yüzlerce kişinin sığındığı alan oldu. Evlerinin yıkılmasından korkan yurttaşlar, yetkililerden kira desteği ve yardım istiyor.

Evleri hasar alan yurttaşlar geceyi soğuk havada çadırlarda geçirdi

Ender Çetinkaya | Ekran görüntüsü: ANKA

İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde evleri hasar alan yurttaşların park ve toplanma alanlarındaki korku dolu bekleyişi devam ediyor. Yaşadığı binanın olası bir depremde yıkılabileceği korkusu ile parklarda çadırlarda yaşayan yurttaşlar yetkililerden yardım istedi. İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde Kuleli Parkı’na sığınan yüzlerce aile endişe içinde hem depremden hem de soğuktan korunmaya çalışıyor.

Marmara Denizi Silivri açıklarında çarşamba günü meydana gelen 6,2 büyüklüğünde depremin ardından yurttaşların bekleyişi devam ediyor. Gün içinde sıcak bir havada parklarda bekleyen yurttaşlar gece ise soğuk havada çadırlarda geceyi geçiriyor. Çadırı olmayan yurttaşlar ise arabalarında soğuktan korunmaya çalışıyor. İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde Kuleli Park’ı evleri hasar alan yüzlerce kişinin sığındığı alan oldu. Evlerinin yaşanabilecek bir deprem sonrası yıkılmasından korkan yurttaşlar, yetkililerden kira desteği ve yardım istiyor.

ANKA Muhabiri Kadir Devir, Bahçelievler’de geceyi dışarıda geçirmek zorunda kalan yurttaşlarla konuştu.

“Binaların üstümüze çökmesine izin vermeyin”

İki çocuğu ve eşi ile birlikte depremin ilk gününden itibaren arabada yaşayan Ender Çetinkaya, şunları söyledi:

“Bahçelievler’de bir park alanındayız. 23 Nisan dolayısıyla dün burası çok daha kalabalıktı ama akşam soğuk çökmesiyle beraber neredeyse kalabalığın yarısı kaderlerine razı gelip evlerine gitmek zorunda kaldılar. Mecburen gitmek zorunda kaldılar. Burada gördüğünüz çadırlar da evlerine girmekten korktukları için, kolonlarına binalarına güvenmediği için burada kalan insanlar. Buradaki çadırların yüzde 95’i hepsi aile, benim çadırım yok ailemle arabada kalıyorum. Hepsinde bebekler, çocuklar var. Ama biz yetkililerden şunu rica ediyoruz, binaların üstümüze çökmesini lütfen beklemeyin. Burada çadırı olmayan insanlar var ya da çok ince çadırlarda kalan insanlar var. 2-3 bin liraya alınan çadırlarda kalmaya çalışıyorlar mecbur kaldıkları için. Bebeklerin üzeri 10 kat giydirilmiş. Bu park yetmedi dün inanılmaz kalabalıktı kaldırımlar bile insan doluydu park, yeşil alan yetmedi bize.”

“İlk önce karot testi sonra da kira yardımı istiyoruz”

“Biz sadece yardım istiyoruz” diyen Çetinkaya, şunları söyledi: “Bina başımıza çökmeden önce bir çadır istiyoruz ve evrakla bize teslim etsinler eve çıkana kadar kullanalım iade edelim. Biz hiçbir şeyi yağmalamak istemiyoruz. 2 çocuğum var, bu kentsel dönüşüm süreci tamamlanana kadar bir yere çıkmak ve kira yardımı istiyoruz. Belediyelerden kurumlardan karot testi talebinde bulunduk ama karot testinin bir an evvel gelmesi lazım ki bu sürecin tamamlanması için. Kaç gün burada dayanacağım, kaç gün arabada dayanacağım. Pazartesiye kadar işten izin aldım, hafta sonu da arabamdayım pazartesi ben ne yapacağım? Arabadan mı işe gideceğim, çocuklar arabadan mı okula gidecek? Arabası olmayanlar ne yapacak? Kira yardımı yapın, rayiç bedel kiranın ben yarısını karşılayayım yarısını devlet karşılasın. Sonra benden almak istiyorsa alsın. Kimse bedava ev istemiyor öyle bir niyetimiz yok. Bu soğukta bize yardımcı olsunlar. İlk önce karot testi sonra da kira yardımı istiyoruz.”

“Kaldığımız bina ağır hasarlı, kendi kendine çökebilir”

Çetinkaya, kaldıkları binanın durumu ise şöyle anlattı: “Evimi göstereyim. Binalar deniz kumu ile yapıldığı için demirleri çürütmüş. Biz bu binanın bodrumuna da indik bodrumundan da görüntüler çektim. Daha önceden o depoya inmiştim biliyorum kolonlarda yarıklar var, çatlaklar var. Demirleri elinizle ufalıyorsunuz. Demirlerin 4 katlı binayı taşıma şansı yok. 8 daire var binada hepsinde aile kalıyor. Çarpın insan sayısını. Bu apartmanda emekli komşularımız var çıkamadılar evdeler. Bu kendi kendine çökebilir. 6’da böyle oldu, 7 şiddetinde biz ne yapacağız? Buradaki aileler ne yapacak? Sesimizin duyulmasını istiyoruz.”

Gülşen Ateş, “Bizi buralarda durmamız bir çözüm değil. Bir an önce evlerimize bakılmasını, mühendislerle incelemelerin yapılmasını, karotların alınmasını istiyoruz. Çünkü biz mahalle olarak ağır hasarlı binalarda yaşıyoruz” dedi.

“Deprem için tehlikeli bir bölge”

Bahçelievler ilçesindeki vatandaşların deprem sebebiyle sorunlar yaşadığını aktaran Kadir Çiçekçi, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“İnsanlar çadırlarda bunun sebebi Bahçelievler bölgesinde insanlar genellikle düşük ve orta gelirli. Binaların çoğu eski ve yapı, zemin ciddi anlamda yumuşak zemin. Deprem için çok tehlikeli bir bölge. Birçok insanın evi muhtemelen çatlamıştır veya ciddi sıkıntılar görmüştür. Bekliyoruz, Kahramanmaraş depreminde arama kurtarma çalışmalarında bulundum. Büyük bir çaresizlik. Aynı şeyin İstanbul’da yaşanmasını istemiyoruz. Bir an önce yetkililerin, İstanbul’un bütün bileşenlerinin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, İBB’nin yerelde belediyelerin tedbir almalarını istiyoruz. 6306 sayılı Kanun var, bu kanunun etkin bir şekilde kurumların çatışmadan bu İstanbul’un sorununa ciddi anlamda bir çözüm bulmasını istiyoruz. Gerek kira yardımı olabilir çünkü vatandaşlar düşük gelirli. İstanbul’da kiraların 20-25 binden başladığı ve asgari ücretin 22 bin lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz. İnsanların bunu tek başına karşılayamayacağı aşikar. Buna gerçekten çözüm bulunmalı.”

“Önlemlerin alınması gerekiyor”

Esra Çelik ise şunları söyledi: “Her zaman aynı korku içerisindeyiz. Bu önlemlerin alınması gerekiyor. Deprem olduğunda önemini anlıyor insanlar. İşte yapıları güçlendirmeleri gerekiyor. Önlemlerin alınması gerekiyor ama nedense her seferinde deprem olduğu zaman insanlar böyle panik içerisinde oluyor, kimse önlemini almıyor. Operatörleri şikayet ettiler ama bunu her zaman yapsalardı gayet ailelerimizle iletişim kurabilirdik. Korku içerisinde insanlar gece parklarda gündüz biraz evine girip çıkıyor. Korkuyoruz.” 

"Toplanma alanları yetersiz, güvende değiliz"

Fotoğraf: MA

MA’dan Ömer İbrahimoğlu ve Esra Solin Dal’ın haberine göre, depremin ilk günü geceyi 4 çocuğuyla birlikte Şirinevler semtindeki bir parkta geçiren Fatma Demir, korkudan evlerine giremediklerini aktardı. Demir, "8-9 yıldır aynı binada oturuyoruz ve binamız eski. Yetkililerden kimse gelip bakmadı. Şu anda eve giremiyoruz. Ne zamana kadar dışarıda kalacağımız konusunda da bir tahminimiz yok ve hava çok soğuk” diye konuştu. 

Peri Yağcı da "Binamız 50 yıllık bir bina. Ama kolonları sağlam diyorlarmış. Deprem sonrası kolonları kontrol ettik bir şey yoktu. Bekledik, akşam hava soğuduğu için eve girmek zorunda kaldık. Ama rahat uyuyamadık. Artık deprem çantalarıyla dolaşıyoruz. Çocuklar için su koyduk, kıyafet koyduk. Kendimizce bir önlem alıyoruz" diye kaydetti. Yağcı, "Burada binalar iç içe, dışarıya çıksan bile tehlikedesin. Toplanma alanı yok. Parklara toplandık ama parkların etrafı da bina. Binalar çökse bizi altında bulmazlar. Bizim sokağa kimse giremez. Kentsel dönüşüm lazım diyorlar. Şu binaları yıkıp yenilerini yapacaklar. O binalardan çıkanlar, 40 bin liraya yeni bir yer nasıl tutacak? Buna bir çözüm getirilmeli ki insanlar kentsel dönüşümü kabul etsin. Benim oturduğum yer şu an 15 bin lira, aşağıdaki yeni bina 40 bin lira. Ben onu nasıl tutabilirim?" ifadelerini kullandı. 

“Deprem olduğunda yer bulamadık”

35 yıldır Bahçelievler’de yaşadığını ve kaldığı yerin kiralık olduğunu aktaran emekli. Sehlan Altındilek, "Bu internetten (şirketler) de çok şikayetçiyiz. Dünyanın parasını alıyorlar. Ancak deprem olduğunda hepsi anında kesildi. Hiçbir bağ kuramadık. Çocuklarımıza ulaşamadık" şeklinde konuştu. 

3 çocuk annesi Nalen Gündüz, 1999 yılındaki depreme de tanıklık ettiğine işaret ederek, "Daha çok toplanma alanı istiyoruz. Maddi anlamda destek istiyoruz" diye kaydetti.  

“Sığınma alanları yetersiz”

Ailesi ile beraber çadırda kalan öğrenci Özgür Sertçelik ise, şunları söyledi: "Eve girmekten korkuyoruz. Bu gece burada kalacağımız belli değil. Bence güvenli yerler, sığınma alanlarımız yetersiz. Gece de çok soğuk oluyor, çadır da soğuktan korumuyor. Herhangi bir yetkili de gelmedi buraya. Tek başımızaydık. Çadırı olmayanlar da vardı. İnsanlar mağdur, gerekli işlemlerin yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Korku rantı!

Korku rantı!

Saray iktidarı 6.2’lik İstanbul depreminin korkusunu, rant projelerinin hızlandırılmasının aracına çevirme hazırlığında. Şimdiye kadar başta Kanal İstanbul ve rezerv alan uygulamasıyla kaynağı lüks konut projelerine ve müteahhitlere aktaran iktidar, daha büyük projelerin adımlarını atacağını duyurdu. Projelerden emekçilere düşen ise ödenemeyen taksitler ve güvensiz evler oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
25 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et